Tarımda verimi artıracak yöntemler ve dijital teknolojiler söz konusu olduğunda, tıpkı tarımla ilgili diğer tüm konularda olduğu gibi, esasen söze tarımın temelinden yani bitkiden başlamak gerekir.
Bu sebeple, tarımda dijital dönüşümü sağlayacak sistemlerin tasarımının sıfır noktasında yine bitkinin kendisi yer alır. Verimi artırmanın yolu, bitkiyi çok iyi tanımaktan geçer.
Herhangi bir bitkinin gelişimi için temel olarak dört adet girdiye ihtiyaç vardır: Isı, ışık, besin (azot, fosfor, potasyum) ve su. Bitkinin tohum halinde ekiminden hasada kadar geçirdiği gelişim sürecini biz ‘fenolojik gelişim’ olarak adlandırıyoruz. Yani, tohumu ekiyorsunuz; önce çimleniyor, ardından çiçek açıyor, çiçekler meyve bağlıyor ve meyveler olgunlaştığında da hasat ediliyor.
Nesnelerin İnterneti yani IoT’ye ihtiyaç duyuyoruz?
Bu sorunun elbette birden fazla cevabı var; ancak iki temel unsur IoT alanında da ilerlemeyi zorunlu kılıyor. Bunlardan ilki bilimsel yöntemlere dayalı fenolojik gelişim modellerini kusursuza yakın bir hale getirmek.
İkinci unsursa, çiftçinin tarladaki tüm faaliyetlerinin “izlerini” takip edebilmek: Çiftçinin bir ürünü yetiştirirken yaptığı her işlemin traktörde, toprakta veya bitki üzerinde bir karşılığı vardır: Çiftçi traktörle tarlaya girer, arkasına taktığı farklı ekipmanlarla ya tohum atar, ya toprağı sürer ya da gübreleme veya ilaçlama yapar. Topraktaysa, gübrelendiğinde elektrik iletkenliği, sulandığında toprak nemi artar; tarla ilaçlandığında bitkilerin yaprakları ıslanır.
IoT çerçevesi içerisinde 1000 Çiftçi 1000 Bereket Programı ile giderek yaygınlaşacağını tahmin ettiğimiz sensör ağları ve bu ağlardan toplanacak veriler, bizim çiftçilerimizin tarımsal faaliyetlerini ve tarlaların durumunu gerçek zamanlı olarak takip edebilmemizi sağlıyor, bu verilerden çok farklı bilgi ve çıkarımlara ulaşmak da mümkün oluyor.
IoT ve Geleceğin Tarımı
Bunca veriyi toplayıp işlemenin bize ve çiftçilere ne gibi bir faydası olacağını basit bir örnekle sergilemek mümkün: Aynı köyde bitişik parsellerde aynı ürünü eken iki çiftçiden biri diğerinin iki katı rekolte elde ediyorsa bu iki çiftçi arasındaki temel fark, çiftçilerden biri doğru işlemleri doğru zamanda ve şekilde yaparken diğerinin bu işlemleri hatalı veya eksik yapmış olmasıdır.
Bu durumda tarım sensörleri aracılığıyla başarılı olan çiftçinin yaptığı tüm doğrular tespit edilerek başarının matematiksel ifadesi ortaya çıkarılabilir. Bu veri takip ve analizi 30.000 çiftçilik bir örneklem üzerinde yapıldığındaysa derin makine öğrenmesi yöntemiyle, mükemmel bir ‘süper çiftçi’ profili oluşturulabilir.
Taşköprü sarımsağı gibi yöresel lezzetleri ve belli bir bölgeye has tarım ürünlerini özel kılan çevresel koşullar –gece gündüz farkı, rüzgar yönü veya hava sıcaklığı gibi- hakkında gerekli veriler toplandığı takdirde bu ürünlerin dünyada benzer koşulları karşılayan başka hangi coğrafyalarda da yetiştirilebileceği belirlenebiliyor.
Buradan yola çıkarak yapılabilecekler arasında sensör platformundan gelen verilere dayanarak tarla bazında rekolte tahmini yapmak veya çiftçilere eksik ya da yanlış uygulamalarını zamanında söyleyip verimlerini yükseltmelerini sağlayacak bildirimlerde bulunmak akla ilk gelen örnekler; ancak yapılabilecekler kesinlikle bunlarla sınırlı değil.
Tarımda büyük veri kullanımı, önümüzdeki 5 yıl içerisinde bunun gibi daha birçok analizi çok büyük ölçeklerde gerçekleştirmemizi mümkün kılacak bir devrimin kapılarını aralıyor. Doktar olarak biz bu vizyona, “Connected Agriculture” diyoruz, bu vizyonu hayata geçirmek için sabah akşam çalışıyoruz.
Türkiye’nin tarımdaki potansiyelinin çok yüksek olduğuna ve hedef potansiyele ulaşmak için sürdürülebilirlik ilkelerinden ödün vermeden değer zinciri bakış açısını benimsememiz ve teknolojiyi çok daha fazla tarımın içine sokmamız gerektiğine inanıyoruz.
Tanzer BİLGEN
DOKTAR – CEO
IOT
Nesnelerin interneti, akıllı cihazların birbirleriyle veya daha büyük sistemlerle bağlantılı olduğu, haberleştiği iletişim ağıdır. Günümüzde nesnelerin interneti küçük ev aletlerinden akıllı şehirlere kadar farklı ölçeklerde karşımıza çıkıyor. Burada oluşan veriler “big data” (büyük veri) olarak karşımıza çıkıyor.
DOKTAR
Dijital servisler, sensörler, uydu ve diğer tarım teknolojileri ile tarımda dijitalleşmeye, dijital dönüşüme öncülük eden bir şirkettir.