Günümüzde tarım sektöründe kullanımı gittikçe yaygınlaşan drone’lar çiftçilerin karşılaştığı sorunlara da başarılı çözümler getiriyor.

Bu sorunların en önemlilerinden biri ise tarımsal hastalıklar. Hassas ilaçlama kabiliyetine sahip tarımsal drone’lar, hastalıklı alanı belirliyor ve uygun miktarda ilaçlıyor. Bu sayede hastalığın yayılması önlenirken kimyasal kullanımı da en aza indiriliyor.

İlk olarak askeri alanda kullanılmaya başlanan drone’lar, günümüzde film çekiminden kargo taşımacılığına, inşaat sektöründen haritacılığa, insani yardımdan afet yönetimine kadar pek çok alanda kullanılıyor. İnsansız hava araçları (İHA) olarak da bilinen ve ticari alanda özellikle son yıllarda popülerlik kazanan drone’ların tarımsal amaçlı kullanımı da gittikçe yaygınlaşıyor.

Bu artış öyle hızlı yaşanıyor ki ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs’ın geçen yıl açıkladığı tahminlere göre, tarım sektörü önümüzdeki beş yıl içinde dünyanın en büyük ikinci drone kullanıcısı olacak. Global Market Insights raporunda ise tarımsal drone pazarı büyüklüğünün, 2024 yılında 1 milyar doları bulacağını tahmin ediyor.

Peki, tarımsal drone pazarı neden bu kadar hızlı büyüyor? Bunun yanıtlarından biri, drone’ların, tarımsal verimi artırmada büyük bir potansiyele sahip olması. Ayrıca, tarımsal drone’lar çiftçilerin karşılaştığı temel sorunlara da acil çözümler getiriyor. Bu sorunların en önemlilerinden biri ise tarımsal hastalıklar.

Hassas ilaçlama kabiliyetine sahip drone’lar, hastalıklı alanı uygun miktarda ilaçlıyor; böylece hastalığın yayılması önlenirken kimyasal kullanımı en aza indiriliyor. Tarımsal drone ile hassas ilaçlama yapmanın aşamaları şöyle:

1) Çiftçinin “gökyüzündeki gözü”

Tarımsal drone’lar, “çiftçinin gökyüzündeki gözü” olarak da tanımlanıyor. Uzaktan kumanda edilen bu araçlar sayesinde çiftçiler, yer seviyesindeki kontrollerde açıkça görülmeyecek ihtiyaçları veya sorunları, havadan izleyerek bulabiliyorlar. Bir drone ile tek uçuşta yüzlerce dönüm arazi gözlenebiliyor.

2) Kolay haritalama

Drone’lar hali hazırda pek çok sektörde haritalama için kullanılıyor. Bu özellik, tarımsal üretimde de çiftçilere destek oluyor. Drone sayesinde, tarlalar kolaylıkla haritalandırılıyor. Birçok yeni tarımsal drone modeli, tarla haritasını çıkarmayı sağlayan uçuş planlama yazılımıyla donatılmış durumda.

Bu yazılımla, tarlada otomatik bir uçuş güzergâhı çiziliyor. Bu güzergâhta uçan drone, yerleşik sensörler ve dahili kamerayı kullanarak otomatik olarak fotoğraf çekiyor. Çekilen bu fotoğraflarla detaylı haritalama yapılıyor. Bu haritalar sulama, gübreleme ve ilaçlamada kullanılıyor.

3) Hassas ilaçlama

Tarlalarda hastalığı önlemek için kullanılan böcek ilaçları, tarımsal verimi ve ürün kalitesini düşürürken insan sağlığı için de tehlike oluşturuyor. İşte, tarımsal drone’lar özellikle bu zararlı etkiyi en aza indirdiği için günümüzde tarım sektöründe hızla yaygınlaşıyor.

Drone’lar, sağlıklı bitkileri sağlıksız bitkilerden ayırmak için geliştirilmiş sensör kombinasyonları kullanıyor. Bu sensörler, bitkilerdeki insan gözüyle algılanamayan renk farklılıklarını tespit ediyor ve hastalıklar belirleniyor.

Tarlaya uzaktan erişim, bakteriyel enfeksiyonların erken tespit edilmesine yardımcı olurken çiftçilerin de bu tür enfeksiyonlara hızlı cevap verebilmesine imkan tanıyor. Hızlı tepki verme yeteneği, hastalığa daha fazla yayılmadan müdahale edebilme şansı tanıyor.

Dronlar ayrıca, toprağı tarayan ekipmanların dışında ihtiyaç duyulan irtifada, ihtiyaç duyulan miktarda püskürtme yapma yeteneği sağlayan ekipmanlarla donatılıyor. Drone’lardaki ilaç püskürtme sistemi hassas püskürtme sağlıyor. Aracın ön ve arkasında bulunan püskürtme uçları, ayrı ayrı kontrol edilebiliyor.

Uyumlu pompalarla ileri püskürtme, geriye püskürtme ve tam püskürtme sağlanıyor. Çiftçi, bu sırada akıllı cep telefonlarına sensörlerden gelen bilgiler üzerinden ilaç püskürtme oranını gerçek zamanlı olarak izliyor ve dinamik olarak kontrol edebiliyor.

Böylece, ilacı sadece hastalıklı hedef alana kontrollü şekilde uygulayabiliyorlar. Bu teknoloji ile kullanılan kimyasalların miktarı önemli ölçüde azalıyor ve aşırı püskürtme neredeyse tamamen ortadan kalkıyor.

Tarımda verimi artırmaya yardımcı oluyor

Tarımsal drone’ların en umut ve heyecan verici faydalarından biri de hızla çoğalan dünya nüfusunun artan gıda taleplerinin karşılanmasında etkili çözümler sunmaları. Uzmanlar, dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9 milyara ulaşacağını tahmin ediyor.

Aynı zamanda, tarımsal tüketimin yaklaşık yüzde 70 oranında artacağı öngörülüyor. Dünyanın gıdaya daha fazla ihtiyaç duyması, verimin korunmasını ve artırılmasını gerektiriyor. Bu ise mahsüllerin daha iyi izlenmesini zorunlu kılıyor. İşte, bu aşamada uydu teknolojisi gibi, drone teknolojisi de tarım sektörünün ihtiyacına çözüm oluyor.

Çiftçiler, drone sayesinde geniş arazilerini bir kerede, hızlı ve kolay bir şekilde analiz edebiliyorlar. Drone’ların yerleşik kameralarından sağlanan görüntüler, mahsulün gelişimini takip etmeye ve daha iyi mahsul yönetimi için düşük performans gösteren alanları tespit etmeye olanak sağlıyor.

Tarımsal drone’lar ayrıca su kaynaklarının etkin kullanılmasında da yardımcı oluyor. Sensörlerle donatılan drone’lar, bir tarlanın hangi kısımlarının daha fazla suya ihtiyaç duyduğunu belirliyor. Çiftçiler, drone’dan aldıkları gerçek zamanlı bilgilerle, tarlalarında ihtiyaç duyulan alanlarda doğru sulama yapabiliyor. Böylece su kaynakları israf edilmiyor.