Hemen hemen her sahil kasabasından aşina olduğumuz süt mısırcılar, patlamışıyla sinema salonlarının vazgeçilmezi, dünya mutfağının olmazsa olmazı…
Mısır, yediden yetmişe herkesin damağına hitap edebilen, türlü sunum ve pişirme şekliyle sofralarımıza girebilen nadir besinlerden biri iken hoş anılarımızın da bir parçası haline geliyor.
Üstelik bununla da kalmıyor. Türkiye’de mısır üretiminin büyük çoğunluğu hayvan yemi olarak kullanılmak üzere yapılıyor. Yani sadece biz insanların değil, hayvanların beslenmesi ve devamlılığında da önemli yer tutuyor.
Bu kadarla da sınırlı değil; mısır, ilaçtan otomotive tekstilden kozmetiğe birçok sektörün vazgeçilmez unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Haliyle üretimi hepimiz için önemli. Özetle, sahillerdeki süt mısırcıların yerini midyecilerin almasına, sinema salonlarında dondurmacıların artmasına rağmen mısır hayatımızdaki önemini korumaya devam ediyor.
Gerek beslenmemiz gerekse diğer sektörler için en önemli hammaddelerden biri olan mısırın üretimi tahıl grubu içerisinde de büyük önem taşıyor. Mısır üretiminin yapılabileceği tarım arazilerinin kapasitesi sınırlı ancak alınacak verim birçok değişkene bağlı. Tarım alanının doğru kullanımı, doğru sulama, ilaçlama yöntemleri ve teknolojinin de yardımıyla verimi kat kat arttırmak mümkün. Mısır üretiminde verimi artırmanın en önemli yollarından biri ise zengin içeriği ile doğru ve dengeli gübre kullanımı.
Topraktan almaya ihtiyaç duyduğu su ve besin maddesi miktarı oldukça yüksek olan mısır için verim artırıcı gübre kullanımı kritik önem taşıyor. Zira bu sayede mısır, topraktan elde edemediği besin ihtiyacını tamamlayabiliyor ve olumsuz iklim koşullarının yarattığı verimi düşüren etkenleri de telafi etmiş oluyor. Bu noktada mısırın gübre ihtiyacını belirlemek, uygulamasını doğru zaman ve doğru şekilde gerçekleştirmek gerekiyor.
MISIR NE İSTER?
Su ihtiyacı yüksek olan bitkiler arasında başı çeken mısır, su tutmayan toprakları tercih eder. Bununla birlikte toprağının derin yapılı, drenajının iyi ve organik madde bakımından zengin olması gerekir. Aşırı asit veya alkali olan topraklarda çok da verimli ürün vermez. Bunun yanı sıra pH’ı 6-7 civarında olan topraklar daha uygun olacaktır.
Ekim öncesi yapılan taban gübre uygulamasında toprakta yetersiz bulunan besin elementleri telafi edilir. Örneğin; pH değerinin olması gerekenden yüksek olduğu durumlarda bunu dengelemek için kükürt uygulaması yapmak gerekir. Bunun için toprağa taban gübresi olarak uygulanan toz kükürt pH değerini azaltırken topraktaki diğer besin maddelerinin de verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar.
Bunun yanı sıra azot, fosfor, çinko gibi elementlerin takviyesi de yapılır. Azot, mısır bitkisinin ürün miktarını en çok etkileyen besin elementidir. Azlığı durumunda ürün kaybı olacaktır. Bir diğer önemli element de fosfordur. Toprakta bitkiye yarayışlı fosfor miktarının yetersiz olması verimi önemli ölçüde etkiler. Genel bilgiye göre; 1 kg toprakta bitkiler için alınabilir fosfor miktarının 15-20 ppm’den fazla olması beklenir.
Ekimden yaklaşık 40 ila 50 gün sonra ise üst gübreleme yapılır. Bu uygulamanın zamanında yapılması alınacak ürün miktarı üzerinde etkili olacaktır. Üst gübrelemede üre veya amonyum nitrat kullanılır. Mısır 6. haftadan itibaren hızla gelişim gösterdiğinden üst gübreleme diğer bazı bitkilerde olduğu gibi 2-3 kısım halinde yapılamaz.
Mısır üretiminde verimi artırmanın en önemli yollarından biri doğru ve dengeli gübreleme yapmak iken bunun da en önemli koşulu mısırın yetiştirileceği alanda toprak analizi yaptırmak diyebiliriz. Toprak analizi, mısırın yetiştirileceği topraktaki besin eksikliklerinin doğru bir şekilde belirlenmesini ve uygun gübre miktarı ve cinsine karar verilmesini sağlayacaktır.