Rengarenk mısırların sanat eserine dönüştüğü Mısır Sarayı, mısır turizmine yeni bir anlam kazandırıyor.
Başrolünde mısırın olduğu bir seyahat fikri kulağa nasıl geliyor? Doğru anladınız, egzotik memleket Mısır’dan bahsetmiyoruz. Mısırın anavatanı olan Amerika’da, dış cephesi mısır koçanlarıyla yapılmış bir sanat eserine dönüşen Mısır Sarayı, her yıl 500 binden fazla turistin seyahat rotasında önemli bir durak noktası.
Mısır Sarayı, dünyada en fazla mısır üretiminin yapıldığı ülke olan ABD’nin Güney Dakota eyaletinde yer alan Mitchell şehrinde inşa edilmiş bir gurur eseri. 1892 yılında şehrin yöneticileri, bölgede yetişen mısırları sergilemek ve topraklarının ne kadar bereketli olduğunu göstererek şehri cazibe merkezi haline getirmek amacıyla Mısır Sarayı’nı inşa etti. 1905 ve 1921 yıllarında ek binalarla genişleyen yapı, Fas mimarisinden esinlenen minareleri ve her yıl yenilenen dış cephe resimleriyle, şehrin en önemli turizm merkezi haline geldi.
Tamamen mısırdan, diğer tahıllardan ve yöreye özgü bitkilerden yapılan dekoratif motiflerin hikayesi, her yıl barış, özgürlük, doğa, Amerikan tarihi, dans ve eğlence gibi temaların belirlenmesiyle başlıyor. Binanın ön ve yan cephelerini tamamen kaplayan resimlerin yapımında; kırmızı, kahverengi, siyah, mavi, beyaz, turuncu, sarı, alacalı ve yeşil renklerde cam mısırlar kullanılıyor. Kullanılan mısır koçanlarının sayısı 275 bini aşıyor. Resimlerin yapımına mayıs ayının son haftasında başlanıyor ve ağustos ayının son haftasında tamamlanarak, mısır hasatının kutlandığı Mısır Saray Festivali düzenleniyor.
Uzaktan renkli bir görsel şölen sunan motifler, yakından bakıldığında ise işçilik ve ustaca şekillendirilmiş detaylarıyla hayranlık uyandıracak cinsten. Mısır koçanlarıyla diğer tahılların ve bölgeye özel kurutulmuş bitkilerin uyumlu dansı, dünyanın dört bir yanından görmeye gelen insanların tanıklığıyla, insanla tahılın binlerce yıllık ilişkisini kutsayan, heyecan verici bir esere dönüşüyor.